Fitoterapi dilimize bitkisel tedavi olarak çevirebileceğimiz bilinen en eski bilimlerdendir. Fitoterapi, tamamlayıcı, destekleyici bir rasyonel tedavi şeklidir. Fitoterapi tedavisinde bitkilerden veya bitkilerin belirli kısmından yararlanır, bunlardan tıbbi çaylar, krem, ilaçlar, şuruplar, damla, drajeler şeklinde tüketilir. Bitkiler fotosentezden dolayı içerisinde karbonhidrat, protein, lipid, vitaminler, mineraller gibi önemli primer ve sekonder metabolitleri içerir, bitkisel tedavide de bu önemli besin öğelerinden yararlanılır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Tıbbi Bitkiler ‘bir veya birden fazla organıyla tedavi edici veya hastalıkları önleyici veya herhangi bir kimyasal-farmasötik sentezin öncüsü olabilen bitki çeşitleridir.’ tanımını yapmıştır. Bunlardan hazırlanan ürüne fitoterapötik ürünler, bitkisel ilaçlara da fitofarmaka denir. Fitoterapinin amacı hastalıkları tedavi etmek, şiddetlenmesini önlemek, tedaviye destek vermek, hastalıklardan korumaktır. Bitkisel tedavinin en bilinen örnekleri söğüt ağacı (salix alba) kabuğundan elde edilen bir maddeyle geliştirilen aspirin, sıtma tedavisinde kullanılmış kınakına (cinchona) kabuğundan elde edilmiş kinin, kanser tedavilerinde kullanılan pratiksel bitkiler, immünite ve dolaşım sistemi güçlendirmek,vb. birçok bitki bu ve benzeri önemli amaçlarla kullanılmaktadır. Tıbbın çoğu dalı ve eczacılık sektörü, bu alanın sayesinde gelişmiştir ve hala gelişim göstermektedir. Fitoterapinin temel koşullarından biri standardizasyondur. Yani bitkinin uygun koşullarda toplanmış, hazırlanmış olarak kullanıma hazır hale getirilmiş olması gerekir çünkü içerisindeki başka etken maddeler, kalıntılar, kontaminasyon riski vb. onlardan yararlanmak isterken vücudumuza zarar da verebilir. Mutlaka doktor teşhisi, tedavisi ile belirlenen uygun dozda ve uygun ürün uygulanmalıdır. Dünyada %70-90 gibi büyük bir oranda fitoterapi ve bitkisel tedavilerden yararlanılmaktadır.
Sarı Kantaron (Hypericum Perforatum): Ekstratı uzun süreli kullanımda antidepresan etkisi gösterir, uyku problemleriniz için yardımcı etki gösterir, ağrı dindirici özelliği vardır, kas gevşetir, ateş düşürür, bronşit semptomlarını azaltıcı etkisi vardır, böbrek ve safra kesesi sorunlarında etkisinden oldukça yararlanılır, yağ formu bel ağrılarında etkilidir.
Yaban Mersini (Bilberry’s-Blueberry’s): Çayı ishal giderici, idrar yolları enfeksiyonlarında ilaç etkisi gibi özelliklere sahiptir, göz kuruluğu ve enfeksiyonlarına karşı koruyucudur, kansere karşı koruyucu olan ellagic-asid içerir, kan kolesterolü üzerinde olumlu etkisi vardır LDL kolesterolün düşmesini sağlar, antioksidan özelliği vardır.
Kuşburnu (Rose Hip-Dog Rose): İçeriğindeki fenolik bileşiklerden dolayı antikarsinojenik ve antioksidan özellik gösterir, anti enlamatuar etkiyi güçlendirici özelliği vardır bundan dolayı romatoid artrit gibi kronik rahatsızlıkların yanısıra çeşitli enfeksiyonel rahatsızlıklara karşı kullanılır, obezite ve diyabet gibi rahatsızlıklarda olumlu etkisi vardır, en zengin c vitamini kaynaklarındandır ve bilinen soğuk algınlığı semptomlarının hafiflemesine yardımcı olur.
Guarana (Paullinia Cupana): Kafein içeriği çok yüksektir bu özelliğinden iştahı baskılar ve uyarıcı olarak sık kullanılır, araştırmalar guarananın etkisinin kafeinden fazla olduğunu kanıtlamaktadır. Antioksidan ve antimikrobiyaldir, LDL ve total kolesterolü düşürmeye yardımcıdır. Kilo vermede olumlu etkileri fazladır ve çoğu araştırma konusu olarak yer almaktadır. Guarana, kilo vermeyi sinir sistemini lipoliz sürecine girmesini sağlayarak destekler.
Ekinezya-Kirpi Otu (Echinacea): Papatyagiller familyasına ait bir bitkidir. Kahvede bulunan miktardan üç kat daha fazla kafein içerir. Antiviral, antioksidan ve anti-inflamaruvar olarak bilinir, immün sistem üzerinde olumlu etkisi bulunur, çayı önemli derecede ağrı kesici etkiye sahiptir ve menstural dönemde tercih edilebilir, krem formu cildi yaşlanmaya karşı koruyor ayrıca egzama gibi cilt sorunlarında da tercih ediliyor, strese anksiyeteye karşı etkilidir, gribal, vajinal gibi enfeksiyonların tedavisinde yardımcı rol oynar.
Yeşil Çay (Camellia sinensis): Yeşil çay ve siyah çay aynı yapraktan oluşur, sadece işlenme şekilleri farklıdır yani siyak çayın yapraklarının güneşte daha fazla kuruması gerekmektedir. İçeriğinde bulunan epi-gallo-kateşin-3-gallat EGCG sayesinde yağ yakımında olumlu etkisi bulunur, alınan kateşin total ve karın yağlanmasında düşüş sağlamaktadır. Kafein içeriği uyarıcı etki gösterir, irritable bağırsak sendromunda olumlu etkisi vardır, kanser hücreleri ile savaşır, kan basıncını düzenler.
Rezene (Foeniculum vulgare): Maydanozgiller familyasına ait olan rezene içeriği bakımından çok zengin bir bitkisel üründür. Yaprakları genelde çay yapılarak tüketilirken tohumları gaz giderici olarak kullanılmaktadır. Kan basıncının düşmesine yardımcı olur, toksin atımında yardımcıdır, içeriğindeki zengin a vitamini sayesinde göz kusurlarının oluşmasını önleyebilir, doktor kontrolünde tedaviye yardımcı olabilir, tüketimi cilt kusurlarını engelleyebilir ve düzeltebilir, zengin bir c vitamini kaynağı olduğundan üst solunum yolları hastalıklarında tercih edilir ve belirtilerin azalmasına yardımcı olur, spazm ve kasılmaları azaltır bundan dolayı regl döneminde tercih edilebilir.
Bahsettiğimiz fitoterapötik ürünlerinin hepsinin kullanıldığı tedavi şekli, aynı zamanda bitkisel tedavidir. Bitkisel tedavi bitkinin çoğu formunda (çay, uçucu yağ vb.) kullanılarak yapılabilir. Bitkisel tedaviler belirli hastalığa göre kullanılan ilaca yardımcı, ilacın oluşturduğu olumsuz etkileri azaltıcı, tedavi edici, rahatlatıcı gibi sebeplerle hasta ve hekim tarafından tercih edilmektedir. Burada bilinmesi gereken temel konu eğer bir hastalıktan dolayı kullanılıyorsa mutlaka doktora danışılmalı, doktorun uygun gördüğü şekilde kullanılmalı, zayıflama amaçlı kullanılıyorsa mutlaka diyetisyene danışılmalı ve içeriği bilinmeyen bitkisel ürünler hiçbir şekilde kullanılmamalı. Uygun bitkisel tedaviler genel anlamda olumlu yanıt vermektedir. Bu gibi durumlarda doktorun veya diyetisyenin öngördüğü şekilde mutlaka bitkisel tedavilerden yararlanmak sizlere fazlasıyla olumlu etki sağlayacaktır fakat hiçbir bitkinin mucizevi olmadığını da unutmamalıyız.