Ozon Tedavisi Nerelerde Kullanılır?

ozon-tedavisi-2

İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon (O3) tedavisine çok iyi yanıt verir. Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma aktivasyonu ile genel iyilik hali ile kişiler kendilerini yenilenmiş hissetmektedirler. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.

  • Zayıflama
  • Sellülit tedavileri
  • Antiaging (Yaşlanmayı geciktirme)
  • Detoks
  • Vücut direncini arttırma
  • Her türlü alerjiler
  • Hipotiroidi
  • Şeker Hastalığına bağlı anjiopatilerde
  • Yara tedavisi: İyileşmeyen yaralar, yanık, ülserler, bası yaraları vb.

Enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi, mesela açık yatak yaraları (Decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve kangren, tıbbi ozonun klasik uygulama alanlarına ait olan proseslerdir. Burada biz öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanırız. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.

  • Romatizmal hastalıklar (Kireçlenme ve eklem rahatsızlıklarında)

Enflamasyonlu eklem hastalıklarını üç evreye ayırdığımızda, özellikle evre 1 ve 2, bir başka deyişle ağır kemik deformasyonlarının olmadığı durumlar, medikal ozon uygulamalarına cevap verir. Gonartroz (diz eklemi enflamasyonu) ya da diz ve omuz eklemlerindeki aktif arthritic form tedaviye cevap veren sınıfa dahildir. Standart tıbbi metodlara – spesifik egsersiz terapileri – ilave olarak bu gibi durumlarda intraartiküler ozon enjeksiyonu başarıyla uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirme ve kıkırdak metabolizmasını aktive etme özelliklerine ek olarak burada ozonun tamamıyla antienflamatuar özelliğinden faydalanıyoruz.

  • Oto-ümmün hastalıklar (Hashimoto tiroiditi vb.)
  • Fibromyalji
  • Periferik dolaşım bozukluklarında (Burger hastalığı, iskemik arter hastalığı vb.)
  • Kemik-Eklem hastalıklarında (Diz kireçlenmesi, tendinit vb.)
  • Koruyucu genel sağlık alanında (Stres etkilerini giderme, genel sağlık düzeyini yükseltir.)
  • Karaciğer enflamasyonu (Hepatit A,B,C )

Karaciğerin enflamasyonu, tıbbi ozon için klasik tedaviler arasında sayılır. Hepatit A (HVA = hepatitis virus A) diğerlerine göre problemsiz ve tamamen iyileşebilirken, virüsün diğer şekli, hepatit B (HVB = hepatitis virus B), sıklıkla kronik bir şekilde seyreder. Burada klasik tıbbi tedavi metodlarına ilave olarak, ozonlu kan transfüzyonu ya da rektal yolla ozon/oksijen gazının kontrollü bir şekilde verilmesi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Aynı yöntemler ayrıca kuluçka süresi yıllar süren ve kronikleşene kadar bir karaciğer hastalığı olarak teşhis edilemeyen hepatit C hastalığına da uygulanır.

  • Sık sık çıkan herpes simplex (Uçuk virüsü), herpes zoster (Zona hastalığı) ve Genital Herpes (HSV virüsü) de
  • Kanser hastalıklarına karşı koruyucu

Kanser hastalarında ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılıdır.Burada ozonu immun sistem (bağışıklık sistemi) aktivasyonunda kullanmaktayız -düşük dozlarla. İmmun hücreler – örneğin lenfositler, yardımcı ve baskılayıcı hücreler, lenfositler ve natural killer hücreler (katil hücreler) – cytokin denilen interferonu da içeren haberci proteinleri üretmek için ozonun başlattığı biyolojik reaksiyonlar yoluyla aktif hale getirilir. Aslında, ozon vücudun kendi interferon ve interlökinlerini artan miktarlarda üretmesini sağlar. Ozonlanmış kanın hastaya verilmesiyle, pozitif olarak artan bir immün reaksiyonu başlatılır, bu aynı zamanda vücudun genel direncinin ve zindeliğinin artmasına katkıda bulunur.

  • Bağırsak hastalıklarında (sürekli konstipasyon ,Chrohn ve kolitde)

Enflamasyonlu bağırsak hastalıklarında özellikle erken dönemde rektal Ozon gazı üflenmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında sadece hastaların %10’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.

  • Akciğer hastalıklarında özellikle alerjik astım ve pnömonide
  • Alerjik nezlede
  • Kronik yorgunluk da
  • Koroner kalp hastalıklarında ve kolesterolün düşürülmesinde
  • Akne (Sivilce) tedavisinde